17 Şubat 2011 Perşembe

alfa kadınlar

Bu tür kadınlardan az var. İçine kendimi katacak kadar da ukalayım, hiç kusura bakmayın. Efendim şimdi bu alfa kadınlar o alfa erkekleri yer. Çünkü o alfa erkeklerin onlardan çok daha dominant bir anneleri vardır. O adamların alfalığı annelerinin yanında minik bir kuzuya dönüşmeleri ile son bulur. Hakaret olarak kabul etmeyin tabii ama doğanın o eşşiz döngüsü kadınları daha dominant kılar. Öyle olmak zorunda. Hepiniz içimizdesiniz en başta.

Kadınların çoğu aslında güçlü. Gücünün doğru şekilde farkında olan kadın sayısı az sadece. Alfalık farkındalıkla pekiştiği ve zekayla birleştiği zaman ortaya çıkan kadın modeli dünyayı parmağının ucunda tutuyor. Bak, oynatıyor demedim, tutuyor dedim. Dengeli bir biçimde, her anı düzenli kılarak, kendinden yiyerek, öz eleştirinin en babasını yaparak ve en önemlisi sevdiklerine kendinden - etinden - birer parça hediye ederek. Şimdi okuyunca ne güzel di mi? Eşsiz kadın modeli. Evet, eşsiz.. Genelde bu kadınların bir eş'i olmuyor. Tecrübelerimden faydalanarak söylüyorum, sevgili eş adayı erkekler bu tip kadınlardan yandım allah şeklinde kaçıyorlar. Kaçış hemen değil, çünkü ilk başta tıpkı az önce okuduğunuz gibi hissediyor adamlar. Zeki, hiç bir şeyi kaçırmayan, anları değerlendiren, sevgi dolu, deli dolu, her girdiği ortamda kafaları kendine döndüren, çok konuşan, çok sevişen, çok bilen, fikri, eylemi olan, aktivist vs vs... liste böyle uzar.

Öncelikle liste çok uzun diye algı zorluğu oluşuyor. İlk başta zeka meydan okunası geliyor ama sonra yormaya başlıyor.
Hiç bir ayrıntıyı kaçırmaması önceleri işinize geliyor çünkü kahvaltılar hazırlanıyor, yumurtalar en sevdiğiniz gibi pişmiş, Kahve şekersiz, ama az yağlı sütle, yakın arkadaşınızın kız arkadaşıyla kanka oluyor. Sonra? Sonra o çok sevdiğiniz ayrıntıcı kadının en ufak eleştirisinde obsesif damgasını yapıştırıveriyorsunuz. Eleştirir, o kadın eleştirmek için doğmuştur arkadaşım, senin iyiliğinedir o obsesyon, dinlesen adam olursun...

Bir zaman sonra sevmesin istiyorsunuz, çok bilmesin, çok konuşmasın, hiç okumasın, bir fikri olmasın, hatta sevişmesin bile...
Ama neden?
Bence korkuyorsunuz, önce kendinizden. "Bu kadınla işim olmaz" dediğinizin altında -dikkat edin- "bu kadının bir zaman sonra benimle işi olmaz" korkusu yatıyor olabilir.
Sonra fazla geliyor bu kadar çok ve hızlı data alışverişi. O tür kadınlar hızlı oluyorlar, "çok" oluyorlar.

Sevgili adamlar, anlattığım taraftaysanız, yani böyle bir kadını terkettiyseniz,
çokmuş o kadın size zaten, boşverin. Ha, yeniden bir dikkat edin; terkettim sandığınız kadın tarafından haince gönderilmiş de olabilirsiniz.
En iyisi mi siz bunu da boşverin.

Bir de üstüne üstlük bunların kendileri gibi bir ve/veya iki kankaları oluyor. Hep yanınızda, yanınızda olmasa bile her konunun içinde. Şöyle konuşmalar geçiyor, "kızım biz öyle kadınlarız ki...." güç birliği sinir bozuyor. Çünkü adamların arkadaşlığı kendileri üzerinden olmaz hiç bir zaman, ya PS3 üzerinden, ya maç, ya spor ya da başka birşey. Ama kadın dostuğu hep kadınların kendi üzerinden olur. Buna ihtiyacımız var. Körler sağırlar hali değil, sadece bu şekilde anlaşabildiğimiz için.

Alfa kadınlar zor, biliyorum. Adamı yerler. Ama bilin ki siz adamlardan çok daha önce kendilerini yemiş, kusmuş, bir daha yemiş oluyorlar. Çok canları yanıyor, hatta çoğu açık yara şeklinde geziyorlar zaman zaman. Çok güzel aşık oluyorlar, körkütük, aptal gibi. O laptoplarının en gizli dosyalarında sizin için yazdıkları yüzlerce yazı var. Hiçbirini okutmuyorlar, bilmezsiniz. Kibirli, sinir bozucu görüntülerinin altında, sıskacık omuzlarının üzerindeki başı bir başka omuza dayamak isteği var her zaman. Yüzlerine dokunun, elinizle yüzünü ezberleyin istiyorlar. Anlayan yürür gider burdan..

Ateş topu bu kadınlar,
o yüzden sizin su gibi olmanız lazım.

Su gibi olun, ki
mutlu edelim...
biz söner söner yanarız o sorun değil.

6 yorum:

  1. sen şimdi bana kötü bişey mi dedin :)))

    YanıtlaSil
  2. alfa kadın bu gibi durumlarda seçimlerinden sorumludur; aslında bütün kadınlar seçimlerinden sorumludur, kırsalda yaşıyan aile baskısı ile everilenler hariç tabii ki. dışardan bakıldığında gayet munis olan yengem bana şunu söylemişti " kadın değiştiririm ilerde diye, erkek ise nasıl olsa değişir ilerde " diye eş seçermiş.
    bana diil sana diil bize iyi olanı üretmek kadının göreviyse buna layık olan erkekde erkekliğini bilebilmeli, bu sorumluluğu taşıyabilmeli neticesinde.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. son paragraf cok iyi, nerden taniyorsun ki sen beni :)

    YanıtlaSil
  5. Ladies, spread this to world:P

    YanıtlaSil