3 Ağustos 2011 Çarşamba

büyü(k)

yaşam, suyu hiç bitmeyen bir çeşme. çeşmeye boyun yetişene kadar suyu bardakla eline veriyorlar. ne kadar verilirse o kadar içiyorsun. bazen boyun çok geç yetişiyor çeşmeye. bazen çok hızlı büyüyüveriyorsun.

büyümek büyülü birşey.

ben karar vererek büyüyenlerdenim. bundan 4 sene öncesine kadar en büyük korkumdu büyümek. kırmızı yazlık ayakkabılarımı şubat ayının acıtıcı soğuğunda bile ayağından çıkartmayan ben, büyümeyi o kırmızı ayakkabıları çöpe atmak sanarak şiddetle reddettim. Bir zaman sonra çocuk - kadın rolü sürece direnmenin sonucu olarak üzerime oturmayan bir elbiseden çelik korseye dönüştü. çeşmenin varlığından haberdardım. oradan kana kana su içmenin ihtiyacı içerisindeydim ama bardakla içmek daha güvenliydi. en acıklısı da hep bir bardak su uzatanı oluyordu insanın. 30 larımın ortasına kadar bu böyle devam etti. hep bardakla su uzatanın kurallarına direnerek, su verenlerin çok olsun diyerek.. bütün algılarımı kapattım, daha fazla üretmek, yaratmak, düşünmek istemiyordum. kendi hızımdan oldum olası korkardım zaten ve büyümek beni daha da hızlandıracaktı. iyiydi böyle işte ya..

ah o kırmızı ayakkabılar!

giderek daha mutsuz, daha depresif ve uyuşuk bir hal aldı hayatım. hiç bir şey yetmiyordu, hiç bir şeye yetişemiyordum. panik atak, anksiyete, ilaçlar derken 32. yaş günümde Alis Harikalar Diyarında masalını düşünürken yakaladım kendimi. Alis'in içtiği iksir (yediği mantar) onu büyütüyor bir diğeri de küçültüyordu. sadece iksiri içmeye cesaret etmek gerekiyordu. büyümenin biraz cesaret ve oto kontrol ile büyülü bir şey olabileceği kafama dank etti. kırmızı aykkabılarım da benimle kalabilirdi ve benim de boyum çeşmeye yetişebilirdi. eğer bunu sevmezsem yeniden küçülebilir, hatta anne rahmine bile geri dönebilirdim. evet, biraz delice duyuluyor ama büyümenin kökü "büyü"den geliyor benim için. o gece büyümeye karar verdim. iksiri içtim yattım uyudum.

o geceden beri büyüyorum. çeşmenin suyu pırıl pırıl. her şeyin arkasını görebiliyorum. görebildiğim hiç bir şeye direnmiyorum artık. daha mutlu muyum bilmiyorum ama kesinlikle daha özgürüm. hızdan hala çok hoşlanmıyorum, bir şekilde alıştım diyelim. kana kana su içmek her şeye değdi.

çocuk - kadın çöpe, kırmızı ayakkabılar hala benimle.

sağ elimde diğer iksir. şimdilik küçülmek istemiyorum. ölmeye yakın düşünürüz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder