17 Mayıs 2011 Salı

vapur

Birini seversiniz. Onu severken bir bütünü anlarsınız. Neden sabah oluyor, neden dört mevsim var, o baharlar, kışlar sizi neye hazırlıyor, neden iki ucun yanısıra bir de tam ortası var her şeyin, anlarsınız. O hiç bozulmayan denge gelir içinize oturur. İlk zamanlardaki ergen heyecanı da geçince tatlı bir meltem esintisi kalır kafanızın üzerinde. Dumanınız tüter, vapur gibi. Vapur gibi sakin, huzurlu ve emin bir şekilde, seversiniz.

Sevmek "garip" bir şey. Kollarım uzar benim birini o denli sevdiğimde. Etraftaki her hareketi, her sesi dinlemek isterim. Bütün algımı, kalbimi, organlarımı, zihnimi halka açarım.Bırakırım değsin hayat bana. Kalabalık bir caddede yanımdan geçen insanların arasında yavaşlatırım zamanı. Kollarımı iki yana açarım. Artık herkes sevdiğimdir.
Kollarım uzar gizliden gizliye sarılırım hepinize.

Birini seversiniz.

Onu sevmek için ona ihtiyacınız olmadığı gün, tıpkı zaman algılamasında olduğu gibi bütün olasılık hesaplarını görmeye başlarsınız. Bundan sonra o'nun ne olduğu, gidip kalması, yaptığı, yapacağı, yapmayacağı, acıtıp acıtmayacağı konuşulmaz.

Bu şuna benziyor;
O bir kelime verir
siz bir kitap yazıverirsiniz.
toz konmaz.
bazen kuş uçmaz.
kervan geçmez.
olsun, yine de seversiniz.

Birini böyle sevmeden sakın ölmeyin.

2 yorum:

  1. bu çok güzel olmuş. klavyene sağlık. :)

    YanıtlaSil
  2. o zaman...'demem o ki vakittir, kalk gidelim' dedi kendine şair.
    kendi de şaire dedi ki 'otur oturduğun yerde, otururken de ölülerden say kendini'.

    *pianonim

    YanıtlaSil